Berke Rauf Çakırer (*)
Günümüzde uyuşmazlıkların hızlı, gizli ve etkili bir şekilde çözülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, taraflar arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların yargı yoluna taşınmadan çözülebilmesi için alternatif uyuşmazlık çözüm yolları geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden biri de tahkimdir. Bu yazıda, tahkim süreci hakkında sıkça sorulan sorulara net ve anlaşılır cevaplar vererek, tahkimle ilgili temel bilgilere ulaşmanızı sağlayacağız. Sade ve anlaşılır bir dille, başlıklar hâlinde şu sorulara cevap arayacağız:
1. Tahkim Nedir?
2. Kimler Tahkime Başvurabilir?
3. Tahkime Başvurma Koşulları Nelerdir?
4. Tahkim Süreci Nasıl İlerlemektedir?
5. Tahkimde Hangi Mahkemeler Görevlidir?
6. Tahkim Sözleşmesinin Şekil Şartı Nedir?
7. Tahkim Kararlarına İtiraz Edilebilir mi?
8. Tahkimin Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?
9. Türkiye’de Tahkim Süreci Nasıldır?
10. Tahkim Ne Kadar Sürer? Zaman Kaybettirir mi?
11. Tahkim Süreci Ücretli midir?
12. Tahkim Sürecinde Uyuşmazlık Hakkında Aleyhe Karar Verilebilir mi?
13. Tahkim Yargılaması Sırasında İhtiyatı Tedbir ve/veya Delil Tespitine Başvurulabilir mi?
14. Tahkim Kurumları Nelerdir?
15. Tahkimde Gizlilik Sağlanabilir mi?
16. Tahkim ile Arabuluculuk Arasındaki Farklar Nelerdir?
17. Tahkim Sürecinin Kısmi Olarak Yapılması Mümkün müdür?
18. Tahkim Kararının Temyizi Mümkün müdür?
19. Tahkim Kararına Uymayan Tarafa Yaptırım Uygulanır mı?
Ayrıca, bir diğer popüler alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk konusunda bilgi edinmek için, “Arabuluculuk Nedir? Arabuluculuk İşlemiyle Karşılaşanların Sıkça Sorduğu Sorular ve Cevapları” yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
1. TAHKİM NEDİR?
Tahkim, uyuşmazlıkların çözümü için tarafların anlaşarak bir veya daha fazla hakemi (veya tahkim kurulunu) belirlediği bir süreçtir. Bu bağımsız hakemler, taraflar arasında çıkan anlaşmazlıkları değerlendirerek bir karar verir. Tahkim, mahkemeden bağımsız bir çözüm yolu sunar ve genelde ticari ve uluslararası uyuşmazlıklar için tercih edilir.
Tahkimin temel özellikleri şu şekildedir:
- Taraflar Arası Anlaşma: Tarafların tahkime başvurmaya ve bir hakem seçmeye karar vermesi gerekmektedir. Bu anlaşma, genellikle bir sözleşme maddesi aracılığıyla veya uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra yazılı olarak yapılır. Tahkim sözleşmesi, ayrı bir sözleşme olarak da hazırlanabilir.
- Gizlilik: Tahkim süreçleri genellikle tarafların mahremiyetine önem verilmesi nedeniyle özel ve gizli olup kamuya açık değildir.
- Bağımsızlık: Hakemler, tarafların seçtiği veya tarafsız bir tahkim kurulu tarafından atanan kişilerdir. Hakemler, uyuşmazlığı objektif bir şekilde çözmekle ve sürecin akışına uygun ilerlemesinden sorumludur.
Örnekler vermek gerekirse, ticari bir uyuşmazlıkta bir uluslararası inşaat şirketi ile bir malzeme tedarikçisi arasında malzeme teslimatındaki gecikmeler ve kalitesiz ürünler nedeniyle anlaşmazlık yaşanması halinde taraflar, tahkim anlaşması yaparak uyuşmazlığı çözmeye karar verebilirler.
Çalışan ve işveren anlaşmazlıkları da tahkim yoluyla çözümlenmeye elverişlidir. Örneğin bir çalışan, işverenin iş sözleşmesindeki şartları yerine getirmediğini ve geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını iddia ederse taraflar, bu uyuşmazlığı tahkim yoluyla çözümleyebilmektedirler.
2. KİMLER TAHKİME BAŞVURABİLİR?
- Ticari Taraflar
- Uluslararası Yatırımcılar ve Devletler
- Aile Üyeleri ve Mirasçıları
- Kamu Kurumları ve Yerel Yönetimler
- Fikri Mülkiyet Sahipleri ve Lisans Verenler
Belirtilen taraflar sınırlı sayıda olmayıp somut olaya göre değişkenlik gösterebilmektedir.
3. TAHKİME BAŞVURMA KOŞULLARI NELERDİR?
İlk olarak bir tahkim anlaşmasının olması gerekmektedir. Tahkim anlaşması, uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesini sağlayan bir yazılı anlaşmadır. Bu anlaşma taraflar arası bir tahkim anlaşması olabildiği gibi tahkim maddesi içeren bir sözleşme de olabilir.
İkinci olarak, tahkim başvurusu yapabilmek için tarafların bulunduğu ülkenin tahkimle ilgili yasal düzenlemeleri ve uluslararası anlaşmalara uygun hareket etmesi gerekmektedir. Örneğin hukukumuzda tahkime elverişli olmayan durumlara Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 408. maddesinde şu şekilde değinilmiştir: “Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir.”
Peki, tahkim için vekâlette özel yetki aranır mı? Evet, kanunda tahkim, vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller arasında sayılmıştır (1).
4. TAHKİM SÜRECİ NASIL İLERLEMEKTEDİR?
Üçüncü bölümde de değinildiği üzere, öncelikle taraflar arası bir tahkim anlaşmasına ihtiyaç duyulur. Bu anlaşmada, hangi durumlarda tahkime başvurulacağı ve hangi kuralların uygulanacağı belirlenmelidir. Ardından hakemlerin seçilmesi aşamasına geçilir. Seçilen hakemler, alanında uzmanlaşmış kişilerden oluşmaktadır. Akabinde tahkim yargılamasına geçilerek taraflarca sunulan deliller incelenir, tarafların savunmaları dinlenir ve incelenir. Bu süreç, mahkemelerdeki duruşmalardan genellikle daha esnek şekilde ilerler. Son aşama tahkim kararı olup bu karar, tarafları bağlayıcı etkiye sahiptir.
5. TAHKİMDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Kanunda, tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme şu şekilde düzenlenmiştir: “Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme tahkim yeri bölge adliye mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli ve yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.” (2)
6. TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKİL ŞARTI NEDİR?
Tahkim sözleşmesinin yazılı şekilde yazılması gerektiği düzenlenmiş olup ilgili düzenleme şu şekildedir: “Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının iddia edilmesine davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir. Asıl sözleşmenin bir parçası hâline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması hâlinde de tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır.” (3)
7. TAHKİM KARARLARINA İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ?
Tahkim kararlarına itiraz, genellikle sınırlı bir şekilde ve belirli sebeplerle yapılabilir, bunun sebebi tahkimin amacını korumaktır. İtiraz başvurusu, tahkim kararının iptali için mahkemelerde açılan davalarla gerçekleştirilir. Taraflar, tahkim anlaşmalarında belirli itiraz koşullarını ve süreçlerini önceden belirleyebilirler.
Tahkim kararlarına itiraz edilebilecek temel sebepler, genellikle aşağıdaki durumlarla sınırlıdır:
Yargılama Hataları: Tahkim kurulunun yargılama sürecinde ciddi hatalar yapması.
Tarafsızlık ve Bağımsızlık Sorunları: Hakemlerin tarafsızlık veya bağımsızlık ilkelerine uymaması.
Yetki Aşımı: Tahkim kurulunun yetki sınırlarını aşarak karar vermesi.
Sözleşme İhlali: Tahkim anlaşmasının veya tahkim kurallarının ihlali.
Hukuka Aykırılık: Tahkim kararının açıkça hukuka aykırı olması.
Kanunda “İlgili taraf, aykırılığı öğrendiği tarihten itibaren iki hafta veya hakemlerin bu konuda kararlaştırdıkları süre içinde itiraz etmeden tahkime devam ederse, itiraz hakkından feragat etmiş sayılır” denilerek aykırılığın öğrenildiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde veya hakemlerce belirlenen sürede itiraz edilmeden tahkime devam edilmesi halinde itiraz hakkından feragat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir (4).
8. TAHKİMİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?
Tahkim, alternatif çözüm yolu olması sebebiyle avantajları genel anlamda fazla olsa da beraberinde birtakım dezavantajlar getirebilir.
Avantajlarına değinmek gerekirse:
- Tahkim süreçleri genellikle daha hızlı ve daha verimli olabilmektedir.
- Tahkim süreçleri genellikle gizlidir ve kamuya açıklanmaz.
- Hakemler uyuşmazlığın konusuna özel uzmanlığa sahiptir.
Dezavantajlarına değinmek gerekirse:
- Tahkim süreci bazı durumlarda yüksek maliyetli olabilmektedir.
- Tahkim kararlarına karşı itiraz hakları sınırlıdır ve bazı durumlarda kararın iptaline yönelik yalnızca belirli nedenler kabul edilir.
9. TÜRKİYE’DE TAHKİM SÜRECİ NASILDIR?
Türkiye’de tahkim, Tahkim Kanunu (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. kısmında yer alır) ve çeşitli uluslararası anlaşmalar çerçevesinde düzenlenir. Türkiye, uluslararası tahkim anlaşmalarına (örneğin, New York Konvansiyonu) taraf olup, tahkim kararlarının tanınması ve icrası konularında uluslararası standartlarla uyumlu düzenlemeler yapmaktadır. Tahkim, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde hukuki uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir araç olarak kabul edilmektedir.
10. TAHKİM NE KADAR SÜRER? ZAMAN KAYBETTİRİR Mİ?
Tahkim, genellikle mahkeme süreçlerine göre daha hızlı bir çözüm sunar. Sürecin uzunluğu, uyuşmazlığın karmaşıklığı, tarafların iş birliği, tahkim kurumunun prosedürleri ve yerel yasal düzenlemeler gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Tahkim, zaman kaybettirme potansiyeline sahip olsa da genellikle mahkeme süreçlerinden daha hızlı ve etkili bir çözüm yöntemi olarak kabul edilir. En basit uyuşmazlıklar genellikle birkaç ay içinde sonuçlanabilirken özellikle uluslararası ve çok sayıda delil içeren karmaşık uyuşmazlıklar, 12 aydan uzun sürebilir.
11. TAHKİM SÜRECİ ÜCRETLİ MİDİR?
Evet, tahkim ücretlidir. Tahkim süreci, genellikle belirli maliyetler içerir ve bu maliyetler, tahkim prosedürlerinin uygulanmasıyla ilişkili hakem ücretleri, tahkim kurumu ücretleri, danışmanlık ve avukatlık ücretleri, yargılama gideri ücretleri gibi çeşitli ücretleri kapsar.
12. TAHKİM SÜRECİNDE UYUŞMAZLIK HAKKINDA ALEYHE KARAR VERİLEBİLİR Mİ?
Tahkim kararının sınırları ve hakemlerin yetkisi, tarafların anlaşmasına ve tahkim sözleşmesine bağlıdır. Ancak hakemlerin verdikleri kararlar, tarafların istek bulundukları sonuçlarla tam olarak örtüşmeyebilir. Tahkim hakemleri, uyuşmazlığın çözümü için tarafların sunmuş olduğu delillere ve hukuki argümanlara dayanarak karar verirler. Özetle, tahkim hakemi uyuşmazlığın çözümünde hukuki ve objektif kriterlere dayanarak karar vermelidir. Bu nedenle, tarafların isteği doğrultusunda bir karar verilmemesi mümkündür.
13. TAHKİM YARGILAMASI SIRASINDA İHTİYATI TEDBİR VE/VEYA DELİL TESPİTİNE BAŞVURULABİLİR Mİ?
Tahkim yargılaması sırasında ihtiyati tedbir ve delil tespiti gibi yollara başvurulabilir.
İhtiyati Tedbir: Tahkim süreci başlamadan önce veya sürecin herhangi bir aşamasında, taraflar ihtiyati tedbir talep edebilirler. İhtiyati tedbir, bir tarafın haklarının korunması amacıyla mahkemeler veya tahkim hakemleri tarafından verilen geçici bir önlemdir.
Delil Tespiti: Tahkim sürecinde delil tespiti, tarafların davalarındaki delilleri toplamak ve bu delillerin doğruluğunu belirlemek amacıyla yapılan bir uygulamadır. Tahkim hakemleri, tarafların sunduğu delilleri değerlendirebilir hatta ek delil toplama talebinde bulunabilirler. Ancak, delil tespiti prosedürünün tahkim kurallarına ve tarafların anlaşmasına göre düzenlenmesi gerekir.
Bu durum kanunda şu şekilde düzenlenmektedir: “Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin talebi üzerine, bir ihtiyati tedbirin alınmasına veya delil tespitine karar verebilir. Hakem veya hakem kurulu, ihtiyati tedbir kararı vermeyi, uygun bir teminat verilmesine bağlı kılabilir.” (5)
Sonuç olarak, tahkim sürecinde ihtiyati tedbir ve delil tespiti taleplerine başvurulabilmekte ancak bu başvuruların nasıl yapılacağı ve tarafların hangi mercilere yönlendirileceği, tahkim kurallarına ve yerel yasalara bağlıdır.
14. TAHKİM KURUMLARI NELERDİR?
Tahkim kurumları, tahkim sürecini yöneten ve düzenleyen kuruluşlardır. Örnek vereceğimiz kurumlar şu şekildedir:
-Türkiye’de İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC)
-Uluslararası Ticaret Odası (ICC)
-Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi (LCIA)
-Amerikan Tahkim Derneği (AAA)
Bu kurumlar, tahkim sürecinin kurallarını belirler ve taraflara tahkim hakemleri atar.
15. TAHKİMDE GİZLİLİK SAĞLANABİLİR Mİ?
Tahkim süreci genel olarak gizli yürütülür. Taraflar, uyuşmazlığın ayrıntılarının ve tahkim kararlarının dışarıya açıklanmasını istemeyebilirler. Bu, tarafların ticari sırlarını ve diğer hassas bilgilerini koruma konusunda avantaj sağlar.
Örnek vermek gerekirse, bir finansal hizmetler şirketi, özel bir finansal ürün geliştirme sürecinde başka bir şirketle yaptığı bir anlaşmanın ihlali nedeniyle tahkime başvurmaya karar vermiştir. Bu anlaşma, iki şirketin ortak olarak geliştirdiği ürünün tasarımına, stratejilerine ve müşteri verilerine dair kritik bilgileri içerir. Tahkim süreci, gizli yürütülür, bu da şirketin ticari sırlarını ve inovasyon detaylarını koruma açısından bir avantaj sağlar.
Taraflar, tahkim sürecinin gizliliğini sağlamak amacıyla, tahkim kurumunun belirlediği gizlilik protokollerine uyar ve süreçte sunulan belgeler ile ifade veren kişilerin bilgileri gizli tutulur. Böylece, finansal hizmetler şirketi, rekabet avantajını ve hassas müşteri verilerini dışarıya sızdırmadan koruyabilir, iş ilişkilerindeki özel bilgilerin güvenliğini sağlar.
16. TAHKİM İLE ARABULUCULUK ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Tahkim ve arabuluculuk, uyuşmazlıkları çözmek için kullanılan alternatif yöntemlerdir ancak temel farkları vardır. Arabuluculuk, tarafların bir arabulucu yardımıyla uyuşmazlıklarını çözmeye çalıştığı bir süreçtir ve arabulucunun önerileri bağlayıcı değildir. Tahkimde ise, taraflar, hakemlerin verdiği kararlara uymayı kabul ederler ve bu kararlar bağlayıcıdır. Arabuluculuk genellikle daha esnek ve gönüllü bir süreçtir, tahkim ise daha resmi ve bağlayıcı olabilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, her iki kurum da uyuşmazlık çözümlerinde bir alternatif yoldur.
17. TAHKİM SÜRECİNİN KISMİ OLARAK YAPILMASI MÜMKÜN MÜDÜR?
Tahkim süreci bazen kısmi olarak yapılabilir. Örneğin, taraflar bazı konularda tahkim yoluna başvurabilirken, diğer konuları mahkemede çözmeye karar verebilirler. Bu durum, tahkim anlaşmasında veya süreç içerisinde tarafların belirlediği kurallar doğrultusunda yapılır.
18. TAHKİM KARARININ TEMYİZİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Tahkim kararları genellikle temyiz edilemez. Ancak, bazı durumlarda taraflar, kararın uygulanmasında hata yapıldığını veya usulsüzlükler olduğunu iddia ederek belirli koşullar altında temyiz başvurusu yapabilirler. Temyiz olanakları, tahkim kurallarına ve yerel yasalara bağlıdır.
19. TAHKİM KARARINA UYMAYAN TARAFA YAPTIRIM UYGULANIR MI?
Taraflarca mahkemeye başvurularak kararın icra edilmesi talep edilebilir. Tahkim kararına uymama durumu, genellikle hukuki bir yükümlülüğü ihlal olarak değerlendirilir. Kararın olması gereken şekilde uygulanmaması halinde, mahkeme para cezası uygulanması gibi tedbirler alabilir. Ayrıca, tahkim kararının icrası sırasında herhangi bir yanlış anlama veya eksiklik olması durumunda, mahkemeden kararın düzeltilmesi veya yeniden değerlendirilmesi talep edilebilir.
KAYNAKÇA
- Ayşenur Yavuz TAŞKALE, HMK Usulünde Tahkim Yargılaması, 15/12/2022, blog.lexpera.com.tr
- Derya BULUTTEKİN, HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNA GÖRE TAHKİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ (HMK m. 407-444), DÜHFD, Cilt: 27, Sayı: 46, Yıl: 2022
- Hakan PEKCANITEZ – Oğuz ATALAY – Muhammet ÖZEKES, Medenî Usûl Hukuku (Ders Kitabı), 11. Bası
- Hatice SARITAŞ, 4686 SAYILI MİLLETLERARASI TAHKİM KANUNUNA GÖRE HAKEM KARARLARINA KARŞI KANUN YOLLARI, SAYIŞTAY DERGİSİ SAYI: 59
(1) 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 74. maddesi.
(2) HMK md. 410.
(3) HMK md. 412/3
(4) HMK md. 409
(5) HMK md. 414
(*) İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. Sınıf Öğrencisi.
Uyarı: Bu sayfada yer alan bilgi ve görüşler genel bilgilendirme ve akademik katkı amaçlıdır. Bir hukuk fakültesi öğrencisi tarafından, akademik gelişim maksadıyla kaleme alınmıştır. Otto Avukatlık ve Arabuluculuk’un görüşlerini yansıtmayabilir, küçük hatalar yahut yoruma açık hususlar içerebilir. Hukukun dinamik bir alan olması sebebiyle sitede yer alan bilgi ve görüşler güncelliğini yitirebilir. Sitede yer alan yazılar, o alandaki hâkim doktrini veya yaygın yargısal uygulamaları yansıtmayabilir, yazarın kendi hukuki kanaatlerini içerebilir. Bu sitede yer alan bilgi ve hukuki görüşler hukuki tavsiye değildir ve bu içeriklerin hukuki tavsiye niteliğinde olması amaçlanmamıştır. Özgün durumlar için profesyonel hukuki destek alınması tavsiye edilmektedir. Sitedeki bilgi ve görüşlerin somut olaylara uygulanmasının neticelerinden Otto Avukatlık ve Arabuluculuk veya ilgili yazının yazarı sorumlu değildir. Bilgilerinize sunarız.